Yazar:
Cahit YERCİ, YMM, MA
Giriş
Artan
oranlı vergiler, vergi hesabına temel olan değer (vergi matrahı) arttıkça
ortalama vergi oranının da arttığı vergilerdir.
Ülkemizde,
gerçek kişilerin elde ettiği ticari ve zirai kazançları, ücretleri, serbest
meslek kazançlarını, gayri menkul ve menkul sermaye iratlarını ve diğer kazanç ve iratları vergilendirme
kapsamına alan Gelir Vergisi (GV) artan oranlı vergilerin en somut örneğidir.
Türk Vergi Sistemi’nde mevcut olan bir diğer artan
oranlı vergi ise Veraset ve İntikal Vergisi (VİV)’dir. Söz konusu verginin
konusu, Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda bulunan kişilere ait mallar ile
Türkiye’de bulunan malların veraset yoluyla ya da hangi suretle olursa olsun
ivazsız (karşılıksız) bir şekilde bir kişiden diğer bir kişiye intikalidir. Türkiye
Cumhuriyeti uyruğunda bulunan kişilerin yabancı ülkelerde aynı yoldan
edinecekleri (iktisap edecekleri) mallar da VİV kapsamındadır. Türkiye
Cumhuriyeti uyruğundaki bir kişinin Türkiye sınırları dışında bulunan malını
veraset yoluyla ya da sair suretle ivazsız şekilde edinen ve Türkiye'de
ikametgahı olmayan yabancı kişiler ise VİV ile yükümlü tutulmamaktadır.[1]
Gelir Vergisi (GV)
Gelir
Vergisi (GV) Gelir Vergisi Kanunu’nun (GVK’nın) 103’üncü maddesinde yazılı
tarifeye[2]
göre hesaplanır. Söz konusu tarife uyarınca, verginin konusunu oluşturan gelir,
kanunun öngördüğü dilimlere ayrılarak her bir dilim ayrı bir oranda gelir
vergisine tabi tutulur.
Örnek 1: 2016 yılında, GV’ye tabi gelir unsurlarından birini ya da
birkaçını (ücret hariç) elde eden bir gerçek kişi (A) olduğunuzu ve vergiye
tabi gelirinizin (gelir vergisi matrahınızın) toplamının 110.000 TL olduğunu
varsayalım. Ödeyeceğiniz gelir vergisi 2016 için geçerli gelir vergisi
tarifesine göre aşağıdaki şekilde hesaplanır:
|
Gelir Tutarı
(Matrah) (TL)
|
Oran (%)
|
Vergi (TL)
|
Vergi (TL)
(Birikimli)
|
Gelir (TL)
(Birikimli)
|
Ortalama Vergi
Oranı (%)
|
1.
Dilim
|
12.600
|
15
|
1.890
|
1.890
|
12.600
|
15,00
|
2.
Dilim
|
17.400
|
20
|
3.480
|
5.370
|
30.000
|
17,90
|
3. Dilim
|
39.000
|
27
|
10.530
|
15.900
|
(*)
69.000
|
23,04
|
4. Dilim
|
41.000
|
35
|
14.350
|
30.250
|
110.000
|
27,50
|
(*)
Gelirin (matrahın) 69.000 TL’yi aşan kısmı 4. gelir dilimini oluşturur ve bu
kısım % 35 oranında gelir vergisine tabi tutulur.
|
Tablodan
da görüleceği üzere, elde edilen gelir artıkça ödenen gelir vergisinin ortalama
oranı (= ödenen toplam vergi/elde edilen toplam gelir) artmaktadır. Başka bir deyimle, gelir arttıkça daha yüksek
oranda vergi ödenmektedir. Bunu yaratan da gelir vergisinin (tarifesinin) artan
oranlı niteliğidir.
Örnek 1: 2016 yılında, vergiye tabi tutarı 110.000 TL olan ücret
geliri elde eden bir gerçek kişi (B) olduğunuzu varsayalım. Ödeyeceğiniz gelir
vergisi 2016 için geçerli gelir vergisi tarifesine göre aşağıdaki şekilde hesaplanır:
|
Gelir Tutarı
(Matrah) (TL)
|
Oran (%)
|
Vergi (TL)
|
Vergi (TL)
(Birikimli)
|
Gelir (TL)
(Birikimli)
|
Ortalama Vergi
Oranı (%)
|
1.
Dilim
|
12.600
|
15
|
1.890
|
1.890
|
12.600
|
15,00
|
2.
Dilim
|
17.400
|
20
|
3.480
|
5.370
|
30.000
|
17,90
|
3. Dilim
|
(*)
80.000
|
27
|
21.600
|
26.970
|
110.000
|
24,52
|
(*)
Gelirin (matrahın) 110.000 TL’yi aşan kısmı 4. gelir dilimini oluşturur ve bu
kısım % 35 oranında gelir vergisine tabi tutulur.
|
Yukarıdaki
tablodan da görüleceği üzere, GVK’nın 103’üncü maddesindeki tarife, ücret
gelirlerini, gelir vergisinin konusuna giren diğer gelir unsurlarına göre, belli
bir rakamdan (30.000 TL’den) sonra daha düşük oranda vergilemeyi
öngörmektedir. Tarife, bunu, 30.000
TL’den sonra gelen 80.000 TL’yi % 27
oranında gelir vergisine tabi 3. gelir dilimi olarak belirlemek suretiyle yapmaktadır (önceki tablodan
görüleceği üzere ise, gelir vergisine tabi diğer gelir unsurlarının
vergilenmesinde 3. gelir dilimi 39.000
TL’dir). Dolayısıyla, tarife, 110.000 TL’lik gelir (matrah) düzeyinde,
ücretleri, gelir vergisine tabi diğer unsurlara göre, (80.000 – 39.000=) 41.000
TL’lik kısmı daha % 35 yerine % 27 oranında vergiye tabi tutmak suretiyle, ortalama
vergi oranını daha düşük belirlemekte ve
bu suretle , ücretler üzerindeki vergi yükünü görece daha düşük tutmaktadır. Sonuçta, yıllık vergi matrahı 110.000 TL olan
ücretlinin vergi yükü aynı tutarda vergi matrahı olan diğer gelir unsuru
sahiplerine göre (27,50 – 24,52 =) 2,98 puan daha düşüktür. Dolayısıyla,
ücretli, vergiye tabi tutulan 110.000 TL’lik gelir düzeyinde, diğer gelir
unsuru sahibi gerçek kişilere göre, (110.000 x % 2,98 =) 3.280 TL (=30.250 TL -
26.970 TL) daha az vergi ödemektedir.[3]
Veraset ve İntikal Vergisi (VİV)
Yazının giriş
bölümünde de belirtildiği üzere, Veraset ve İntikal Vergisi (VİV), artan oranlı
tarifeye göre alınır.
2016 yılı için VİV’in vergi tarifesi izleyen
tabloda gösterildiği gibidir[4]:
|
Oran (%)
|
|
Matrah (TL)[5]
|
Veraset Yoluyla İntikallerde
|
İvazsız İntikallerde (*)
|
İlk
210.000
|
1
|
10
|
Sonra
Gelen 500.000
|
3
|
15
|
Sonra Gelen 1.110.000
|
5
|
20
|
Sonra Gelen 2.000.000
|
7
|
25
|
Sonra Gelen Tutarlar
|
10
|
30
|
(*) Bir şahsa ana,
baba, eş ve çocuklarından (evlatlıktan evlat edinenlere yapılan ivazsız
intikaller hariç) ivazsız mal intikali halinde vergi, ivazsız intikallere
ilişkin tarifede yer alan oranların yarısı uygulanarak hesaplanır.
|
Örnek
3: Eylül
2016’da vefat eden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı (D)’nin kanuni mirasçılarının
her birine kalan miras hissesinin VİV matrahı, 1.500.000 TL’dir. Mirasçıların
her birinin ödeyeceği VİV tutarı aşağıdaki şekilde hesaplanır:
Matrah
(TL)
|
Oran
(%)
|
Vergi
(TL)
|
İlk 210.000
|
1
|
2.100
|
Sonra Gelen
500.000
|
3
|
15.000
|
Sonra
Gelen 790.000
|
5
|
39.500
|
Toplam
|
|
56.600
|
Örnek
4: Bay (F)
annesine Haziran 2016’da VİV matrahı 700.000 TL olan bir gayri menkul
bağışlamıştır. Kendisine gayri menkul bağışlanan annenin ödeyeceği VİV izleyen
tabloda belirtilmektedir:
Matrah (TL)[6]
|
Oran (%)
|
Vergi (TL)
|
İlk
210.000
|
5,0
|
10.500
|
Sonra
Gelen 490.000
|
7,5
|
36.750
|
Toplam
|
|
46.250
|
Sonuç
Bu
makalede artan oranlı vergilerin tanımı yapılmış ve Türk Vergi Sistemi’nde
mevcut artan oranlı vergilerden Gelir Vergisi’ne ve Veraset ve İntikal
Vergisi’ne değinilmiştir. 15 Eylül 2016.
[1] VİVK m. 1.
[2] GVK’nın 103’üncü
maddesindeki tarifede yazılı gelir dilim tutarları, aynı kanunun mükerrer
123’üncü maddesinde yazılı yetki uyarınca, her yıl, Bakanlar Kurulu’nca, bir
önceki yıla ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen
yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanmaktadır. Aynı yetki
maddesi uyarınca, bu şekilde hesaplanan maktu had ve tutarların % 5'ini aşmayan
kesirler dikkate alınmamaktadır. Yine aynı madde uyarınca, Bakanlar Kurulu, bu
surette tespit edilen tutarları % 50'sine kadar artırmaya veya indirmeye
yetkilidir.
[3] Ücretli lehine görünen bu durumun,
çok farklı açılarla farklı değerlendirmelere konu edilmesi gerektiğini vurgulamak
gerekir. Bu değerlendirmeler başka bir
yazıma konu olacaktır.
[4] VİVK m. 16
[5] Vergi tarifesinin
matrah dilim tutarları, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak Vergi Usul
Kanunu uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle
uygulanır .Bu şekilde hesaplanan dilim tutarlarının %5'ini aşmayan kesirler
dikkate alınmaz. Bakanlar Kurulu, bu suretle tespit edilen tutarları yarısına
kadar artırmaya veya indirmeye yetkilidir (VİVK m. 16).
[6] Vergi tarifesinin
matrah dilim tutarları, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak Vergi Usul
Kanunu uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle
uygulanır .Bu şekilde hesaplanan dilim tutarlarının %5'ini aşmayan kesirler
dikkate alınmaz. Bakanlar Kurulu, bu suretle tespit edilen tutarları yarısına
kadar artırmaya veya indirmeye yetkilidir (VİVK m. 16).