Yazar: Cahit YERCİ, MA, YMM
(Kaynak Notu: Bu yazının kaynağı, Cahit YERCİ tarafından yazılan ve 2005
yılında, Ankara’da, Yaklaşım Yayıncılık
tarafından yayımlanan Gümrük Vergisi
Dahil İthalatta Katma Değer Vergisi (KDV) adlı eserdir).
Katma Değer Vergisi
Kanunu (KDVK) mal ve hizmet ithalatını katma değer vergisine (KDV’ye) tabi tutmuştur.
Mal ithalatında KDV gümrük
idaresince alınmaktadır ve söz konusu
verginin tahsilatı ve ceza uygulaması Vergi
Usul Kanunu’na (VUK’a) değil, Gümrük Kanunu (GK) hükümlerine tabidir.
KDVK’nın 48’inci
maddesinde ithalatta alınan katma değer vergisi bakımından ceza uygulamasında
Gümrük Kanunu’nda (GK’da) yazılı olan esaslara göre işlem yapılacağı hükme
bağlanmıştır.
KDVK’nın 51’inci maddesiyle
de, vergi kaybına bağlı olarak uygulanabilecek cezalar bulunacak matrah farkından
kaynaklanan vergi kayıplarıyla sınırlı tutulmuştur.
İthalatta KDV yönünden matrah
farkı olmadığı halde KDV farkı doğuran işlemler bulunabilmektedir. Örneğin, malın
KDV yönünden beyan edilen matrahı aynı olmakla birlikte, malın beyan edildiği tarifeden başka bir
tarifeden beyan edilmesinin gerektiği ve bu durumun KDV yönünden vergi farkı
yarattığı haller vardır. Böyle durumlarda, KDVK’nın ceza uygulamasını matrah
farklarından kaynaklanan vergi kayıplarıyla sınırlamış olmasından ötürü KDV
bakımından ceza uygulanamayacaktır.
KDV yükümlüsünün
ithalatta KDV bakımından matrah farkına sebebiyet vermemekle birlikte, yanlış
beyanı dolayısıyla vergi farkına yol açtığı ve bu işlem nedeniyle gümrük
idaresinin ceza uygulamasına muhatap olduğu hallerde haksız bu işleme karşı
idari ve yargısal başvuru olanaklarını kullanması uygun olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder