13 Aralık 2013 Cuma

BİLANÇO ESASI


 

Yazar: Cahit YERCİ, MA, YMM

 

Bilanço esasında, VUK’un 182’nci maddesi gereğince,

 

·   yevmiye defteri,

·   defterikebir,

·   envanter defteri (mevcudat ve muvazene defteri),

 

tutulur.

 

Yevmiye defteri, VUK’un 183’üncü maddesi gereğince,  kayda geçirilmesi gereken işlemlerin tarih sırasıyla ve maddeler halinde düzenli olarak yazıldığı defterdir. Yine aynı madde hükmü gereğince, yevmiye defteri ciltli ve sahifeleri müteselsil sıra numaralı olur; mükellefler, diledikleri takdirde, yevmiye defterini ve tutulması zorunlu diğer defterlerini müteharrik yapraklı olarak kullanabilirler.

 

Defterikebir,  VUK’un 184’üncü maddesi gereğince, yevmiye defterine geçirilmiş olan işlemleri buradan alarak usulüne göre hesaplara dağıtan ve tasnifli olarak bu hesaplarda toplayan defterdir.

 

Envanter defteri VUK’un 185’inci maddesi gereğince, işe başlama tarihinde ve izleyerek her hesap döneminin sonunda çıkarılan envanterlerin ve bilançoların kaydedildiği, ciltli ve sayfaları müteselsil sıra numaralı defterdir.  

 

Söz konusu defterleri, VUK’un 176’ncı maddesi hükmü gereğince, birinci  sınıf tacir konumunda olan kişiler tutar.

 

Kimlerin birinci sınıf tacir sayılacağı VUK’un 177’nci maddesinde hükme bağlanmıştır. Buna göre,[1]

 

·   Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı 150.000 TL’yi veya satışlarının tutarı 200.000 TL’yi aşanlar,

·   Yukarıda belirtilenler dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı 80.000 TL’yi aşanlar,

·   Yukarıda belirtilen işlerin birlikte yapılması halinde, gayrı safi iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı 150.000 TL’yi aşanlar,

·   Her türlü ticaret şirketleri (Adi şirketler iştigal nevileri yukardaki bentlerden hangisine giriyorsa o bent hükmüne tabidir).

·   Kurumlar vergisine tabi olan diğer tüzelkişiler (Bunlardan işlerinin icabı bilanço esasına göre defter tutmalarına imkan veya lüzum görülmeyenlerin, işletme hesabına göre defter tutmalarına Maliye Bakanlığınca müsaade edilir)

·   İhtiyari olarak bilanço esasına göre defter tutmayı tercih edenler.

 

Söz konusu defterlerden herhangi birinin,

·   tutulmaması,

·   vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara herhangi bir sebeple ibraz edilmemesi, 

·   gerçek durumu yansıtmadığına dair bir delil bulunması,

·   kayıtlarının ve bunlarla ilgili belgelerin, vergi matrahının doğru ve kesin olarak saptanmasına olanak vermeyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolayısiyle ihticaca salih bulunmaması,

 

durumları, VUK’un 30’uncu maddesi hükmü gereğince re’sen takdir sebebidir ve bu sebeplerden herhangi birinin bulunması durumunda defter sahibinin vergi matrahının re’sen takdiri gerekir.  

 

Tutulan söz konusu defterlerin, VUK’un 253’üncü maddesi hükmü gereğince, bu defterlere yapılan kayıtların belgeleriyle birlikte, ilgili bulundukları yılı izleyen takvim yılı başından başlayarak beş yıl saklanması gerekir. 

            

 Bilanço esasına göre defter tutanların envanter çıkarmaları gerekir. Envanter yeni işe başlama halinde işe başlandığı tarih itibariyle, diğer hallerde ise, hesap dönemi sonu itibariyle çıkarılır. 

          

Envanter çıkarmak, VUK’un 186’ncı maddesi hükmü gereğince, işletmeye dahil iktisadi kıymetleri ifade eden,  mevcutların, alacakların ve borçların, sayılmak, ölçülmek, tartılmak ve değerlenmek suretiyle kesin bir şekilde ve ayrıntılı olarak, bilanço günü itibariyle, saptanmasıdır. VUK’un envanter çıkarmayı düzenleyen 186’ncı maddesi, ticari teamüle göre tartılması, sayılması ve ölçülmesi mutat olmayan malların değerlerinin tahminen saptanacağını hükme bağlamaktadır.

 

İktisadi işletmeye dahil olan (envantere alınan ve mevzuat gereğince envantere alınmak zorunda olan) kıymetler, VUK’un 191’inci maddesinde yazılı olan hüküm uyarınca, VUK’un  "değerleme"ye ait üçüncü kitabında yazılı esaslara göre değerlenmektedir.

 

Envanter işlemiyle saptanan değerleri (mevcutları, alacakları, borçları) bir özet tablo üzerinde göstermek gerekir. Özet tabloda, (kar ve zarar  gibi) dengeleyici hesaplara da, yer verilmesi gerekecektir. Söz konusu özet tabloya bilanço denilmektedir. Bilançoya dair olarak VUK’un 192’nci maddesinde şu hüküm yer almaktadır:

 

             “Bilanço:

             Madde 192 – Bilanço, envanterde gösterilen kıymetlerin tasnifli ve karşılıklı olarak değerleri itibariyle tertiplenmiş hulasasıdır.

             Bilanço aktif ve pasif olmak üzere iki tabloyu ihtiva eder.

             Aktif tablosunda mevcutlar ile alacaklar (ve varsa zarar), pasif tablosunda borçlar gösterilir.

             Aktif toplamı ile borçlar arasındaki fark, müteşebbisin işletmeye mevzu varlığını (Öz sermayeyi) teşkil eder.

             Öz sermaye pasif tablosuna kaydolunur ve bu suretle aktif ve pasif tablolarının toplamları denkleşir. İhtiyatlar ve kar ayrı gösterilseler dahi öz sermayenin cüzüleri sayılırlar.”

 



[1] 31/12/2012 tarihli ve 28514 (4.Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Maliye Bakanlığının 422 Sıra No.’lu Tebliği ile 1/1/2013 tarihinden geçerli olmak üzere tespit edilen tutarlar. Söz konusu tutarlar 2014 yılında, 2013 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranında (% 3,93) artırılarak uygulanacaktır.   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder