Yazar: Cahit YERCİ, MA, YMM
Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK’nın) 64/1’inci maddesi uyarınca,
·
her tacir, ticari defterleri tutmak ve
defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali
durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen sonuçları,
TTK’ya göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır.
·
defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre
içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu
hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur.
·
işletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi
defterlerden izlenebilmelidir.
Yukarıda belirtilen hükümler ticari
defterlerin tacirlerce hangi amaca yönelik olarak tutulacağını da ortaya
koymaktadır. Buna göre, ticari defterler, işletme faaliyetlerinin oluşumu ve
gelişimi ile işletmenin finansal durumu hakkında fikir vermek amacıyla tutulur.
Vergi
Usul Kanunu (VUK) hükümleri gereğince ise defter tutmanın amacı vergiseldir. Bu
husus, mükelleflerin VUK hükümlerine göre tutacakları defterleri, vergi
uygulamasında,
· mükellefin
vergi ile ilgili servet, sermaye ve hesap durumunu tespit etmek,
· vergi
ile ilgili faaliyet ve hesap sonuçlarını tespit etmek,
· vergi
ile ilgili işlemleri belli etmek,
· mükellefin
vergi karşısındaki durumunu hesap üzerinden kontrol etmek ve incelemek,
· mükellefin
hesap ve kayıtlarının yardımıyla üçüncü kişilerin vergi karşısındaki
durumlarını (emanet mahiyetindeki değerler dahil) kontrol etmek ve incelemek,
amaçlarını
sağlayacak şekilde tutmalarını öngören, VUK’un 171’nci maddesiyle hüküm altına
alınmıştır.
Bu
amacı sağlamak ve VUK’un 171 ilâ 226’ncı maddelerinde yazılı esaslara da uymak
kaydıyla mükellefler defterlerini ve
muhasebelerini işlerinin bünyesine uygun olarak diledikleri usul ve tarzda
tanzim etmekte serbesttirler (VUK m. 175). Genel kural budur. Bununla birlikte, VUK’un
175’inci ve mükerrer 257’nci maddelerinde yazılı yetkilere
dayanılarak yapılan düzenlemeler, bu genel kuralı önemli ölçüde değiştirmiş ve
defterler yalnızca vergisel amaçla tutuluyor olmaktan çıkmıştır.
TTK’nın
64/5’inci maddesinde yapılan gönderme uyarınca, tacirler, ticari defterlerini VUK
hükümlerine göre tutmak ve VUK’un 175’inci ve mükerrer 257’nci
maddelerinde yer alan yetkiye istinaden yapılan düzenlemelere uymak zorundadır.
Bu bağlamda, defter ve kayıt tutma, Tekdüzen Muhasebe Sistemi çerçevesinde olacak ve vergisel amaçtan çok, işletme
faaliyetlerinin ve faaliyet sonuçlarının sağlıklı ve güvenilir şekilde ve belli
bir sistem dahilinde muhasebeleştirilmesine, finansal bilgilerin doğru, tutarlı
ve standart bir şekilde üretilmesi ve sunulması amacına yönelik bulunacaktır. [1]
[1] Prof. Dr. Remzi ÖRTEN, 13/12/2013
tarihinde Bursa Yeminli Mali Müşavirler Odası’nda UFRS üzerine verdiği
Konferans’tan.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder