Yazar: Cahit
YERCİ, MA, YMM
Vergi Usul Kanunu’nun (VUK’un) 13’üncü maddesinde “vergi ödevleri” tabirine yer verilmiş,
ancak bu tabirin kapsamına hangi ödevlerin girdiği hususu belirlenmemiştir.
Ayrıca, VUK’ta, “vergi ödevleri” başlığı altında sınıflandırılmış ödevlere de
rastlanmamaktadır. VUK’ta ödevler “mükellefin
ödevleri” başlığı altında düzenlenmiştir. Söz konusu ödevler de,
·
defter ve kayıt tutma,
·
defter tasdik ettirme,
·
defter ve belgeleri
muhafaza etme,
·
defter ve belgeleri
istenildiğinde yetkili memurlara ibraz etme,
·
belge alma ve belge
verme,
·
bildirme,
şeklindeki ödevlerden oluşmaktadır. Ayrıca, ilgili vergi
kanunlarında yer alan hükümler gereğince, mükelleflerin, beyanname verme ve
beyannamede gösterilen matrah üzerinden hesaplanan vergileri ödeme görevi
bulunmaktadır.
VUK’un 8’inci maddesinde, mükellef, vergi kanunlarına göre
kendisine vergi borcu terettüp eden gerçek ya da tüzel kişi olarak
tanımlanmıştır. Vergi kanunuyla mükellefe belli ödevler yüklenmesi mükellefe
düşecek vergi borcu nedeniyledir. Dolayısıyla, mükellefe yüklenen ödevler,
vergiyle ilgili ödevler olmaktadır. Bu bağlamda, mükellefe yüklenen bütün
ödevlerin vergi ödevi olduğunu söylemek yanlış olmaz. Nitekim, 25 Sıra Numaralı
KDV Genel Tebliği’nin[1]
“C” bölümünde de konunun bu şekilde
algılanması gerektiğine dair açıklamalar bulunmaktadır. Söz konusu tebliğin
belirtilen bölümünde, defter tutma, belge düzenleme, muhafaza ve ibraz gibi
ödevler “vergi ödevleri” olarak
belirtilmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder